 |
Basına ve Kamuoyuna
Kırklareli Merkeze bağlı, Dereköy, Karadere ve Şükrüpaşa köyleri arasında ki ormanlık alana RES (Rüzgar Enerji Santralı) için ÇED gerekli değildir kararı verilmesinin ardından, Merkez ve Merkeze bağlı ilçe ve köylerde faaliyet gösteren STK lar, Kırklareli Kent Konseyi, Muhtar , Birliklerden ve Avcılar Kulübünden oluşan 15 davacı tarafından, Yürütmenin durdurulması ve iptali istemli Edirne İdare Mahkemesinde Kırklareli Valiliğine dava açıldı. Doğal varlıklarımızın ve yaşam alanlarımızın tahrip edilmeden, gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakılması için başlatılan hukuk mücadelesine, gönüllü hukuk ve bilim adamlarının destek ve katkılarıyla yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
Öncelikle ve özellikle şunu belirtmek gerek; Davacıların tamamı Rüzgar Enerjisine asla karşı değil. RES kurulması planlanan alan yanlış yerdedir. Yanlış yer seçimi nedeniyle dava açılmıştır.
Gelecek nesillere, Bugün yaşayanlara, orman içerisinde ki doğal yaşama ve anayasal sorumluluklarımız gereği dava sürecine gidilmiştir.
Evrencik RES için de itiraz edildi. Orada ki itiraz gerekçemiz de gerçeğe aykırı hazırlanan proje tanıtım dosyası için di.
Proje tanıtım dosyasında Kırklareli Istrancalarından EGE DENİZİ’ni…! gören köyler olduğu yazıyordu. Geçimini Ormancılıkla zar zor sağlayan köylerde kıyı balıkçılığı yapılıyor…! Deniyordu..
Demirköy ilçemizde Bakır madeni sondajı için, hazırlanan Proje Tanıtım Dosyası fauna bölümünde Istrancalarda olmayan türler yazılmış, yanlış ve eksik bilgiler içerdiğinden dava açıldı.
Istrancaların Turizme açık tek mağarası üzerine mermer, Pazarlı köyüne kil, koruköye taş, Çukurpınar köyüne kırma eleme tesisi, Armağan köyüne Kalker, Dereköye altın, Geçitağzı ve Kula köylerine altın gümüş madeni..
Amazonlardan sonra Dünyanın 2, Büyük Su Basar ormanlarına sahip İğneada’ya Kömür boşaltma, Çimento yükleme için Liman,
Karadenizin incisi kıyıköy’e Doğla gaz boru hattı, Istrancaların doğusundan batısına onlarca Taş ocağı, Çimento Fabrikası….
Avrupanın en önemli 5 Doğa alanından biri olan Istrancaları tahribatta sınır tanınmıyor.
Yetmezmiş gibi Kırklareli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında, Kırklareli Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Temsilciliğine 11/08/2015 tarih ve 3470 sayılı yazısında, ÇED Gerekli Değildir kararı verilen 31 proje var. Deniliyor. Istrancaların neredeyse tamamı ruhsat alanında kalıyor.
Bugüne kadar Istrancaları tahrip ederek, doğal varlıklarımızı ve su kaynaklarımızı yok edecek her projeye dava açtık, açmaya da devam edeceğiz.
Yaşam alanlarımızı yok edecek olan alınmış, alınacak tüm kararlara karşı, Yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
Son olarak, Dereköy-Karadere-Şükrüpaşa köyleri ormanlarına kurulmak istenen RES lere karşı dava açmamızın gerekçelerinden birkaç örnek vermek gerekirse;
Proje alanının tamamı ormanlık alandır. Bulgaristan sınırımız da kurulmak istenmektedir. Sınırın diğer tarafı Natura 2000 kapsamındadır.
Ancak Kırklareli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında, Kırklareli Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Temsilciliğine 11/08/2015 tarih ve 3470 sayılı yazısında, ÇED Gerekli Değildir kararı verilen 31 proje olduğu görülmektedir. Hepsinin ayrı ayrı değerlendirilmesi sonucunda doğal ve sosyal yaşamın telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağı açıktır.
Kurulması planlanan RES ler bizim topraklarımızda olsa da sınırda kurulması planlanıyor. Sınırın diğer yakası Natura 2000 kapsamında olup, Ayrıca Istranca doğa parkı olup koruma altındadır.
AB’nin Bulgaristan-Türkiye Sınır ötesi isbirliği Programı kapsamında desteklenen, Çevre ve Orman Bakanlığı; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünce Yıldız Dağlarında uygulanan “TR 06 02 16 Yıldız Dağlarında Biyolojik Çesitliliğin Korunması ve Sürdürülebilir Gelistirilmesi Projesi” faaliyetlerinden birisi de Yıldız Dağları Biyosfer Projesi Rapor Serisi No. 6. Yıldız Dağları’nda kuş çeşitliliği ve dağılımı. Raporudur.
Raporda “Yıldız Dağları tüm Palaearktik bölgenin ana kuş darboğazlarından birinin üstünde yer alır. Bu nedenle, bölgede rüzgâr santralleri inşa edilmesi tüm biyocağrafya bölgesindeki avifaunayı çok ciddi olarak etkileyecek olumsuz sonuçlar doğurabilir. Yıldız Dağları’nın kuş göç yolları açısından stratejik konumu göz önüne alınarak bölgede rüzgâr santrali kurulumundan kaçınılmalıdır.” Denilmektedir.
Ayrıca Aynı raporda 12 Sıcak nokta belirlenmiş olup, bunlardan biriside RES PROJESİ nin gerçekleştirilmesi planlanan Dereköy hudut bölgesidir.
Devletin iki bakanlığının kararları bir birleri ile çelişmektedir.
Dereköy’ün bir diğer özelliği ise Ülkemizde bulunan kelebek türü Aphantopus hyperantus’ın ilk kaydı, Dereköyden verilir ve onun dağılımı, şu anda Kırklareli olarak sınırlandırılmıştır. Uzakdoğu, Avrupa ve Balkanlarda bulunan kelebek türü Ülkemizde sadece Dereköy’de bulunmaktadır.
Proje alanın bir kısmı, 1 nolu tensil bölgesi olup, Orman Su Bakanlığı tarafından kayın tohumları ekilmiştir. Ekili alan SİT kapsamındadır. Bu konuda incelenmeyip değerlendirmeye tutulmamıştır.
Proje dosyası hazırlanırken bir çok kaynaktan, hatta çevre halkının görüşlerinden yararlanıldığını belirten firma yetkilileri 130.000 Ha. bir alanda uzmanlarca yürütülmüş 2 yıl süren Biyosfer rezerv alanı projesi raporlarından yararlanmamıştır.
Sınırın diğer tarafı Bulgaristan’da Istranca Doğal Parkta, Çadır kurmak, kelebek yakalamak hatta çiçek koparmak bile yasaklanmışken, bizde binlerce dekar alanda ormanlar yok edilerek RES kurulmak istenmesi bilimsel raporlara aykırılık teşkil etmektedir.
Dereköy ile Şükrüpaşa-Armağan arasında kalan bölgede ise kayın ve sapsız meşe dağılım sahasıdır. Dereköy ile Karadere köyleri kuzeyindeki tepeler dizisinin üzeri ve özellikle bunların kuzey bakıları Bulgaristan sınırına kadar Yıldız dağlarıın en mükemmel kayın ormanlarına sahiptir.”
Üstelik bölge arıcılıkta mutlak koruma altındadır. Trakya arısı 30/06/2010 Tarih ve 29 sayılı olurları ile Tarım Bakanlığı tarafından mutlak korumaya alınmış olup, Yıldız dağlarının tamamına yakınında TRAKYA ARISI koruma kapsamındadır. Ancak Proje dosyasında Tarım bakanlığının koruma kararından söz edilmemektedir.
Bu durum ayrıca, dağlık, Ormanlık coğrafi yapısı nedeniyle tarım ve mera alanlarının kısıtlı olduğu bölgede yöre halkının iki temel geçim kaynağı olan Keçi-Koyun ve arı yetiştiriciliğine büyük zarar verecek olup, yöre halkının varlığını sürdürmesi imkansız olacaktır.
RES LERİN FİRMALAR ADINA KAZANILMIŞ HAK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİNİN BEDELİ , MİLYONLARCA YILLLIK DOĞAL YAŞAMIN , YABAN HAYATI VE YÖRE HALKININ VARLIĞI VE YÜZLERCE YILLIK KADİM KÜLTÜRÜN KAYBOLMASINA NEDEN OLACAKTIR.
Göksal ÇİDEM
DOĞAL YAŞAMI KORUMA VAKFI
KIRKLARELİ İL TEMSİLCİSİ
Bu Haberin Kaynağı : DAYKO
