ISTRANCALARIN İKİ YAKASINDA YAŞANANLAR..
1-2 Ağustos tarihlerinde sınırın öte yakasında Gramatikovo köyüne misafir olduk. Ağustos ayının ilk haftasında yüzlerce yıldır süren bir panayıra katıldık.
Panayır Köyün girişindeki ormanlık alanda bulunan Aya İlia denen bölgede yapılıyor. Dinsel içerikli gösterilerin yanı sıra, Kuzular Kurban ediliyor. Her aile kestiği kurbanı kazanlarda kaynatarak gelen misafirlere ikram ediyorlar. Bunun yanında fasulye aşı, peynir ve diğer yöresel ürünler de var.
Yemeğin ardından Güreşler başlıyor. Aralarında kızlarında bulunduğu Miniklerden oluşan güreşçiler mindere çıkıyor. . Güreş için gelenler arasında Akif PİRİM, Hamza YERLİKAYA gibi şampiyon güreşçilerimiz ile güreş yapan Avrupa ve olimpiyat şampiyonu ünlü güreşçilerde gösteri amaçlı köye geliyor. Amaçları çocuklara sporu sevdirmek.. Ayrıca güreşe katılan minik sporculara teşvik amaçlı para ödülleri veriliyor. Bu etkinliklere, Belediye Başkanı, Istranca Park Directörü, Muhtarların yanı sıra, Köyün yetiştirdiği Akademisyenler ve kariyer sahibi insanlarda destek veriyor..
Aynı alanda davul ve gayda eşliğinde yapılan halay sonunda köye dönülüyor ve akşamında konser yapılıyor ve bu konseri izlemeye bölgede bulunan diğer köylerde katılıyor.
İşin ilginç yanı yüz yıl önce aynı etkinlikler, bizim köylerde de yapılıyor. Mübaleden önce Kırklareli Merkeze bağlı çağlayık köyü folklor gösterilerinin merkezi olan bir köy. Bulgarların söylediği türkülerde Çağlayık adını Türkçe duymak mümkün..
Bizim köylerimizden karşıya baktığımızda gördüğümüz orman, duyduğumuz kuş ve müzik sesleri. Oradan bize bakıldığında ise RES (Rüzgar Enerji Santralları) , duyulan ise iş makinaları, dinamit sesleri.
Karşı taraf yüzlerce yıldır sürdürdükleri gelenekler ile kültürü muhafaza ederken, aynı zamanda doğal varlıklarını da korumuş.
Biz ise hem kültürel hem de doğal varlıklarımızı kaybediyoruz. Aslında kaybettiğimiz geleceğimiz. Aynı dağda yaşayan, aynı bulutta ıslanan, bir çok noktada aynı suyu içen, aynı kuşun sesini dinleyen insanlarız.
Istrancalar için bir çok proje üretildi. Bunlarla birlikte adına yatırım, aş, iş dedikleri sanayi geldi. Önce Ergeneyi kaybettik. Sonra Derelerimiz.. Şimdi ise Su ve orman varlıklarımızı kaybediyoruz.
Daha fazla kaybetmeden, kalanları kurtarmak için, Istrancaları çok geç olmadan, hazırlıkları 2 yıl süren Biyosfer Rezerv alan çalışmasının, bir an önce onaylanması ve kabul edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Gelecek nesillerimize bırakacağımız bir gelecek olmayacaktır.
Göksal ÇİDEM
DAYKO VAKFI KIRKLARELİ İL TEMSİLCİSİ
Bu Haberin Kaynağı : Göksal ÇİDEM