Bağcının taş ocaklarına karşı mücadelesi

Eski çağlardan bu yana dünyanın en iyi şarap bölgelerinden olan Istrancaların bağları,

madenlerin ve taş ocaklarının tehdidi altında…

 

 Kırklareli’nde ıstrancaların eteklerinde şu aralar Türkiye'nin en değerli şaraplarını üreten bağların önemli bir bölümü, taş ocaklarının ve madencilerin tehdidi altında. Türkiye'nin şarap ihracatında şişe başı 50 dolara şarap satarak bir rekor kıran Mustafa Çamlıca şu sıralar kara kara düşünüyor, mahkemeden mahkemeye koşuyor. Zira Osmanlı döneminde çok önemli bir şarap bölgesi olan, şarapları tüm Avrupa'ya ihraç edilen Istrancalar'ın bu potansiyelini canlandıran Chamlija bağlarının etrafında dinamitler patlıyor, topraklar çöküyor, dev kamyonlar vızır vızır geziyor ve doğa bağcılık yapılamayacak denli kirleniyor. Altın yumurtlayacak tavuk, birkaç lokmalık eti için hoyratça kesilmeye çalışılıyor…

 

 

"Bir sabah bir baktık ki bağ yok olmuş…"

 

 Lüleburgaz Pınarhisar'ın Tozaklı köyündeki bağ diktiği araziye bir sabah gittiğinde, kil ve kömür ocağı işleten madencilerin kazdığı çukurun bağının 5 dönümünü çökerttiğini görmüş. Maden hakkında suç duyurusunda bulunsa da arazisi gittiğiyle kalmış, "Diğer 10 dönüm de yağmurlarla beraber yavaş yavaş çöküyor" diyor.

 

Ernst & Young gibi dünya çapında bir şirketin Türkiye başkanlığından emekli olan Çamlıca, hobi olarak girdiği şarapçılıkta hızlı mesafe almış, "Balkanların En İyi Şarap Üreticisi" seçilmiş, madalya rekorları kırmış bir üretici. Ama "Bu gidişle adliye kapılarında beklemekten şaraplarımızla ilgilenemeyeceğiz" diye yakınıyor. Ve "Sorun sadece bir münferit olay değil. Pınarhisar ve Vize çimento fabrikaları bölgemizden kil ve kireç alıyor. Maden ruhsatları bölgedeki tarım önemsenmeden kolayca veriliyor, madenciler doğayı hoyratça tahrip ediyor. Bölgedeki granitleri çıkarmak için açılan taş ocakları da tahribatı ikiye katlıyor. Maalesef işgal kuvveti gibiler, doğayı mahvediyorlar" diye ekliyor.

 

 Dünyaca meşhur Petrus kalitesinde şaraplar yapabiliriz"

Şarabın kalitesini toprak, iklim ve diğer doğa koşullarının bir bileşkesi olan "teruar" belirliyor. Çamlıca, Kırklareli'nin Pınarhisar bölgesi teruarını Château Petrus gibi efsaneleşmiş şarapları çıkaran Bordo'nun Pomerol teruarına çok benzetiyor. "Madencilerin peşinde koştuğu kilin ben de peşindeyim, özellikle killi topraklarda bağ dikiyorum. Ama onlar kili bir kereliğine, çimentoculara satmak için çıkarıp tüketiyorlar, ben ise o kilden yıllar boyu yüksek fiyata satılacak iddialı şaraplar üretiyorum. Bu hazineyi böyle harcamaya değer mi?" diye soruyor.

 

Çamlıca  bağcılık ıstrancaların doğası ile iç içe  geçen bu tarihi mirasını  da " Istranca Ormanların yarattığı mikroklima ve fauna yok olursa bağcılık da imkânsız hale gelir" diye uyarıyor.  Hayatımı başka bir ülkede kurgulayacak yaşı geçtim. Mücadele, kaderimiz gibi gözüküyor. O halde mücadeleye devam edeceğim. Hem bağlarımı ve bölgemi kurtarmak için mücadeleye, hem de daha iyi şaraplar yapmak için mücadeleye…" cevabını veriyor.

 

Bu Haberin Kaynağı : Mehmet Yalçın
Bu Habere Yorum Yap
Adınız / Rumuzunuz / Mesaj Başlığınız
Yorumunuz
Bu Habere Yapılan Yorumlar
HEMEN ÜYELİK BİLGİLERİNİ GÜNCELLE





Gizlilik Sözleşmesi