Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu ISTRANCALARDA
10-11 Ocak Tarihlerinde Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu ve Kırklareli Barosu tarafından düzenlenen, Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü Kültür Merkezi salonunda yapılan, DOĞAL VARLIKLAR VE ÇED SÜRECLERİ Seminerinde ,Istrancalar bölgesindeki çevre konuları ele alındı.
Yapılan seminere Kırklareli Milletvekili Turgut DİBEK, İl genel Meclis Başkanı ve Üyeleri, Beldesi çevresinde çevreyi kirletenlere karşı örnek bir mücadele veren Kaynarca Belediye Başkanı Serdar TÜRKER, Vize Ziraat Odası başkanı, Sulama Kooperatifleri , Köy Muhtarları, DAYKO Vakfı Başkanı Ve Mütevelli Heyet üyeleri, Ergene platformu Trakya Platformu bileşenleri, Meslek odaları, Slowfood Türkiye ve bölge temsilcileri, Kent konseyleri temsilcileri ve Sivil Toplum Örgütleri katıldı.
Bölgemizde ve Ülkemizde Doğal varlıkların tahribatı ve ÇED süreçlerinin tartışıldığı. Seminer sonunda soru cevaplar bölümünde, mücadelenin hukuksal boyutu ve 2872 Sayılı Çevre Kanununda ve ÇED yönetmeliğinde yapılan değişiklikler hakkında bilgi verildi.
Seminerin açılış konuşmalarını Kırklareli Barosu Başkanı Av. Harun SAYGILI, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Berra BESLER, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ali ARABACI
Oturum Başkanlığını TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Genel Sekreteri Av. Ömer T. ERLAT’ın yaptığı oturumda, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay TOLUNAY Istrancaların doğal yapısı,ve bu doğal yapıyı yok eden madencilik faaliyetlerinin doğuracağı sonuçlara bilimsel açıdan değerlendirdi.
TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Av. Yakup Şekip OKUMUŞOĞLU ise ÇED yönetmeliğinde bugüne kadar yapılan değişikliler ve dava süreçlerinde yaşadıkları pratiklerden örnekler verdi.
Öğleden sonra yapılan İkinci oturum Başkanlığını ise Gazeteci Yazar Yalçın BAYER yaptı. TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Av. Bedrettin KALIN, Artvin Cerattepe Altın Madenciliği sürecinde yaşanan hukuki süreci, TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Emre Baturay ALTINOK ise İdari yargı sürecinde ki Çevresel etki Değerlendirme ve Çevre Düzeni planlarının düzenlenmesi, değişiklik yapılması ve onaylanması sürecinde İl Genel Meclis üyelerinin sorularını cevapladı.
Forum bölümünde ise, Soru cevaplar kısmına geçildi. Çok sayıda Katılımcıdan gelen sorulara yaşanan ve yaşanacak süreçler hakkında bilgi verildi.
Vize Ziraat odası Başkanı Alpar EKER Açılması planlanan Vize Doğanca Kil Ocağı ve Vize Topçu köy açık kömür işletmesi projelerinin yaratacağı tahribatı, bugüne kadar faaliyete geçenleri örnek göstererek endişelerini dile getirdi.
Seminer sonunda TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından hazırlanan Sonuç Bildirgesi katılımcılara okundu.
Sonuç bildirgesinde ;
“Türkiye Barolar Birliği ve Kırklareli Baro Başkanlığı işbirliği ile 10 Ocak 2015 tarihinde gerçekleştirilen Doğal Varlıklar ve Çevresel Etki Değerlendirmesi konulu Seminerin Sonuç Bildirisi TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, Türkiye' nin çevre ve kent sorunlarının çözülmesinde hukuksal destekler vermeye çalışmaktadır. Hava, su, toprak ve orman varlıklarına karşı, talana varan saldırıları önlemek için halkımızın yanında durmaktayız. Meslekdaşlarımızın yurdun dört bir yanındaki yargısal savaşımlarına destek oluyoruz.
Çevresel Etki Değerlendirmesi kavramı, yazım şekli itibarıyla yatırımcı açısından baktığı belli olan Çevre Kanununun 10. maddesiyle getirilmiştir. ÇED’in amacı, planlanan faaliyetlerin ekosistemler üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendirerek olumsuz etkileri önlemeye çalışmak olduğu halde, yasal düzenleme ve uygulamalarla, kimi sektörler tamamen sürecin dışına çıkarılmış, kimi sektörlerde kapasite eşik değerleri yüksek tutularak süreç harici bırakılmıştır. ÇED mevzuatı artık, amacı elde etmekten uzak bürokratik ve şekli bir yoldur. Bu süreçteki belgelerin hazırlanması ve idareye ait denetim sorumluluğu, özel kuruluşlara devredilerek, ÇED çalışmaları kamusal değil piyasacı kimliğe bürünmüştür. ÇED raporlarının bir çoğunun mahkemelerce iptal edildiği gerçeği karşısında, ÇED sürecinin bir oyun olduğu kanısı kamuoyunda yerleşmiştir.
ÇED sürecinin en önemli ilkesi olan katılımcılık ortadan kaldırılmıştır. Yönetmelikte yer alan halkın katılımı toplantısı, bazen Bakanlığın takdiriyle yapılmadığı gibi, yatırım alanıyla ilgisiz yerlerde gerçekleştirmeye de çalışılmaktadır. Soma Yırca köyündeki, İstanbul' un Kuzey Ormanları' ndaki kıyım, karayollarının, taş ve maden ocaklarının kirleri ortada iken, 2014 yılına kadar ki on yıllık zamanda ÇED aşamasına giren 47.000 projeden sadece 32 tanesine ÇED Olumsuz kararının verilmiş olması, bu sürecin ne kadar anlamsız kılındığını göstermektedir. Trakya, su, orman ve toprak varlığı ile ülkemizin önemli ve değer taşıyan bir bölümüdür. Dağlarındaki suları, ağaçları, güya sanayi ile gelişim sağlanacağı inancıyla yokedilmektedir. Pirinci, ayçiçeği, üzümü ile tüm tarımsal varlıklar fabrika temelleri ya da atıkları altında kalmaktadır. İstanbul' u berbat etmeyi beceren konut ve sanayi kanseri, Trakya' yı da kemirmektedir.
Trakya’da son yıllarda taş ocağı faaliyetlerinde önemli artışlar olmuştur. Bakan tarafından yapılan açıklamaya göre, Haziran 2014' e kadar yalnız Kırklareli’nde 194 madencilik faaliyeti için ÇED olumlu ya da ÇED gerekli değildir kararı verilmiştir. Yine 16 madencilik faaliyeti için ÇED süreci sürmektedir. Halbuki Bulgaristan' da koruma alanı olan Istranca Dağlarıyla kaplı Kırklareli' nin biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu, deniz, orman, göl, akarsu gibi çok sayıda ekosistemin bir arada bulunduğu bir yöredir. Bu yörede çimento fabrikaları, kalker, mıcır, kil ocakları açılarak bu biyolojik çeşitliliğe büyük zarar verilmektedir. Açılan bu taş ocaklarının ve madenlerin bir çoğu Ergene Havzasını besleyen yer altı sularına zarar vermektedir. Madenler ÇED sürecinden ya kaçınacak biçimde küçük gösterilmekte, ya da ÇED dosyalarındaki raporlar proje alanları incelenmeden literatür bilgileriyle doldurulmaktadır. Bu dosyalardaki flora ve fauna bilgileri eksik ya da hatalıdır. ÇED dosyalarında çevre korumaya yönelik alınacaği taahhüt edilen önlemler uygulanmamakta, kontrollerin de yetersiz olması nedeniyle çevresel zararlar önlenememektedir.
Çevre korumacı yargı kararlarının uygulanması, ancak kitlesel eylemlerle desteklenmesi, çevre kıyımından en çok halkın zarar gördüğüne onları inandırılması, eylemliliğin topluma yayılmasıyla mümkün olacaktır. Bu yöndeki tüm gönüllü, resmi, profesyonel çabalar desteklenmelidir. Çevre ve kentlerin kıyımına neden olan neoliberal politikaları engelleyici gayretler artırılmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma arkasına saklanmış, neoliberal aktörler ile yöneticilerin kardeşliği değil, derelerin, ormanların, doğanın kardeşliği için mücadele devam sözümüzü yineliyoruz.” Denildi.
11 Ocak 2015 te Istrancalar’da İnceleme gezisi yapıldı. Katılımcılara bölge hakkında DAYKO İl Temsilcisi Göksal ÇİDEM Rehberlik ederken, Istrancalar’da yaşanan dava süreçlerine gönüllü destek veren TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi Av. Bülent KAÇAR ise de hukuki süreç hakkında bilgiler verdi.
İlk durakları Koruköy bölgesinde faaliyeti sona eren bir taş ocağı sahası olan katılımcılar, yok edilen ormanı, kirletilen su kaynaklarını ve hatta çöplerini bile bırakıp giden işletmenin yarattığı görüntü karşısında hayrete düştüler. Bölgeyle ilgili olarak, TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu konuyu gündemlerine alacaklarını belirttiler.
Komisyon daha sonra 2012 Yılında Türkiyenin en temiz 3, köyü seçilen Armağan köyüne geçildi. Burada Köy Muhtarı Recep DAL, Sulama Kooperatifi Başkanı Bülent ÖZKAYA tarafından karşılanan katılımcılara köy, hakkında bilgiler verildi. Yöreye özel Karlık çayı ikram edildi. Karlık (Pazlık) çayı Avrupada Antioksidan içerdiği ve Kansere karşı etkili olduğu konusunda Bulgaristan tarafından tanıtımları yapılıyor.
Köyde açılması planlanan KALKER ocağı ve 10 Adet RES hakkında karşılıklı görüş alışverişi ve yöresel süt ürünleri üreten mandıra ziyaret edildi.
Komisyon üyeleri daha sonra Dereköy Altın Madeni sahasında incelemelerde bulundu. Av. Bülent KAÇAR bölgeden 20 davacının açtığı dava ve süreci hakkında bilgiler verildi. Tamamı orman olan 900 Ha bir ruhsat ve 14 ha işletme alanında açılmak istenen Altın Madeni için ÇED gerekli değildir kararı için İdare ve Bölge İdare davacılar lehine karar vermişti.
Yine bir taş ocağı işletmesi açılmak istenen alabalık tesisleri ziyaret edilerek, Ziyaretin ardından, inceleme gezisi sona erdi.
Göksal ÇİDEM 11-01-2015 KIRKLARELİ
Bu Haberin Kaynağı : Dayko Kırklareli