DUPNİSA MAĞARASI NASIL KURTULDU..?

Cumartesi günü 23 Mayıs 2015 Cumartesi günü turizme açık tek mağaramızın açılışı için şenlik yapılacak. 
DAYKO iyi günde de kötü günde de Dupnisa ve içerisinde ki canlıların yanında oldu. Olmaya da devam edecek. Yaşamı savunan bizler doğadan ve doğrudan, bilim ve hukuktan yana olmaya, doğal ve kültürel varlıklarımızı korumaya devam edeceğiz.. Yaklaşık 3 yıl önce Dupnisa mağarasının bir bölümüne mermer ocağı açılmak istenmiş, ancak yaşam savunucuları sürece her aşamada müdahil olmuş ve açılması engellenmişti. 
Bu süreçte sesimiz olan başta yerel basınımız olmak üzere, Trakya Üniversitesi Biyoloji Ana Bilim Dalında görev yapanProf Dr. Yılmaz ÇAMLITEPE'ye, Yrd. Doç. Dr. Necmettin GÜLER'e,Yrd. Doç Dr. Beytullah ÖZKAN'a , Boğaziçi Üniversitesinden Doç.Dr. Emrah ÇORAMAN'a ve Mağara Kulübüne, DKMP Mağara Şubesinden Selim ERDOĞAN'a , Barolar Birliği Çevre Kent Hukuku Komisyonu üyesi Av. Bülent KAÇAR'a ve Gazeteci Yazar Yusuf YAVUZ'a çok teşekkür ediyorum. Mağaranın açılışında şenlik yapabiliyorsak, Hala içerisinde yarasaların yaşamı devam ediyorsa ,  hiç bir beklenti içerisinde olmadan, zaman mefumu gözetmeden emek verenler sayesindedir.
Yarın şenliklere katılacaklar için kısa bir bilgi. " Türkiye’de bulunan yarasa türlerinin yüksek öncelikli korunma statüleri vardır. Yıldız Dağlarında yaptığımız son araştırmalarımızın verileri de göz önüne alındığında bu türlerden 28’i (% 73,6) Trakya’da, 25’i (% 65,7) ise Yıldız dağları ile mağara çevresindeki ormanlarda bulunmaktadır. Ayrıca bu türlerden 16’sı (% 45.75) Dupnisa Mağara Sistemi’nde bulunmaktadır. Diğer türlerin ise mağara civarındaki ormanlarda yaşamaktadır."
Milyonlarca can, verilen mücadele sonucunda hala yaşıyor. Onları tanımayanlar için hiç bir değişmedi. Ancak hayatlarını devam ettiren yarasalar için çok şey değişti.

"binlerce deniz yıldızının karaya vurduğu bir kumsalda adamın biri deniz yıldızlarını denize atma cabası içindeymiş başka bir adamda bunu görerek senin bu çaban neyi değiştirecekki diye sormuş.o da eline bir deniz yıldızı alıp denize fırlatarak bunun için çok şey değişti demiş" Unutmayın ki... binlerce kilometrelik bir yolculuk tek bir adımla başlar..


Yarın orada olacaklara bir öneri..  Birkaç dakikalığına doğanın sesini dinleyinn ..


Bir gün New-York’ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili’dir.Yolda kalabalıklar arasında yürürken siren sesleri, işmakinelerinin ve araçların çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili arkadaşlarına dönüp kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek biran durur ve böceği aramaya başlar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler. Aralarından bir tanesi inanmasa da, o güne kadar güvenip itimat ettiği arkadaşının haklı olabileceğini düşünerek onunla beraber o da aramaya başlar. Kızılderili yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki küçük bir yeşillikte gerçekten bir cırcır böceği bulurlar.
Arkadaşı, Kızılderili’ye: ‘Senin insanüstü güçlerin var. Bu kadar gürültü patırdı arasında böceğin sesini nasıl duydun?’ diye sorar. Kızılderili ise; “Bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek yok” der ve arkadaşına kendisini takip etmesini söyler.
Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar.
Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa dönerek paranın kendi ceplerinden düşüp düşmedigini kontrol eder.
Kızılderili, aklı bozuk paraya takılan kalabalıklara işaret ederek arkadaşına şunları söyler: “Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin” der… GÖKSAL ÇİDEM

Bu Haberin Kaynağı : GÖKSAL ÇİDEM
Bu Habere Ait Fotoğraflar
Bu Habere Yorum Yap
Adınız / Rumuzunuz / Mesaj Başlığınız
Yorumunuz
Bu Habere Yapılan Yorumlar
HEMEN ÜYELİK BİLGİLERİNİ GÜNCELLE





Gizlilik Sözleşmesi