 |
Kırklareli İl Temsilciliğimiz, TMMOB Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu ve Kırklareli Kent Konseyi ortak basın açıklaması
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
(Hangi çevrenin günü kutlanacak?)
Birleşmiş Milletler 1972 yılında İsveç‘in başkenti Stockholm‘da 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede 5 Haziran tarihinin Dünya Çevre Günü olmasını oybirliği ile kabul etti.
Kabul edilen bildirgede "..insanın kendine onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede özgürlük,eşitlik ve tatmin edici yaşam koşulları temel hakkına sahiptir" ilkesi esas alınarak dünyanın doğal dengesinin korunması insan ve doğal varlıkların korunması amaçlandı.
Dünya çevre gününde, ne yazık ki bizler bugün Birleşmiş Milletlerin aldığı kararı bile yok sayan bir çok projenin tarıma ve çevreye vereceği zararı tartışıyoruz.
Uluslar arası sözleşmelerin yanı sıra Anayasamızın 56. maddesi hükmü;
MADDE 56 . – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Anayasa hükmü gereği Devlete ve vatandaşlara KORUMA ödevi verilmiş. Türk dil kurumu ise “ Bir şeyi veya bir yeri bekleyip korumakla görevli kimseye BEKÇİ“ denir diyor.
Korumak için bizler, Anayasal ödevlerimizin bilinciyle, akıl, vicdan, hukukun ve bilimin ışığında doğamızı korumak için mücadeleye ve bekçilik yapmaya devam edeceğiz... Çevrenin kuru kuruya sevgiyle veya “çevremi çok seviyorum” demekle korunmadığı ortada. Kuru kuruya sevmek, ancak ve ancak geleceğimizi kurutuyor.
Bu konularda konuyla ilgili düzenlenen birçok etkinlikte kutlamalar yapılıyor… Bizler ise yaptığımız etkinlikler de kutlama değil, farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Kamuoyunu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için çalışıyoruz ve çabalıyoruz.
Sormak isteriz, acaba bölgemizde ve yöremizde çevre adına yaşanan şu gelişmeler ve verilen mücadeleler biliniyor mu? Bu işin neresindeyiz acaba?
Su kaynakları üzerinde ÇED gerekli değildir kararına karşı, altın madenine dava bu süreçlerde açıldı.
Çok sevdiğimiz, gelecek nesiller için BEKÇİ’liğini yaptığımız, yegane mirasımız çevremiz için bilimsel ve hukuksal değerlendirme sonucunda konu yargıya taşınmıştır.
İlimizde 78 adet madencilik faaliyeti yürütülüyor. Birçoğu ormanların ortasında ve yer altı su besleme alanları üzerinde ne yazık ki…
Ergene yıllardır A4 (Niteliği belirsiz sıvı) kalitesinde akıyor.
Dünya çevre gününde Demirköy’de yeni yapılan yolda heyelan oluyor yol kapanıyor.
Dereköy’de bulunan Bern sözleşmesinde mutlak korunması gereken Avrupa Kırmızı Orman karıncasının sadece 6 yuvası olduğunu, o nedenle altın madeni açılmaması gerektiğini…
Yurdumuzda, Halkacık kelebeğinin sadece Dereköy’de olduğunu, o nedenle taş ocağı açılmaması gerektiğini…
Dupnisa mağarasının, yanlış aydınlatma nedeniyle yeşerdiğini, flora ve faunasının zarar gördüğünü, Verilen mermer ocağı ruhsatının son anda durdurulduğunu…
Armağan köyü ve Kırklareli Barajı su kaynaklarının bulunduğu bölgeye kalker ocağı açılmaması gerektiğini… Avrupa’da faaliyet gösteren çevre derneklerince yapılan çalışmalar sonucunda, Küçük kerkenezin ilimizde sadece Lüleburgaz Alacaoğlu köyünde olduğunu, ve onun yaşam alanlarına da kum ocağı açılmak istendiğini…
Sayıları her geçen gün artan, arttıkça da derelerimizi ve buradaki balıkları öldüren hayvan çiftlikleri birer zehirli mantar gibi yaşamları yok ediyor…
Bilim ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Limanköy iskele dolgu alanı yargı (Danıştay) tarafından 2013 yılında reddedildiği halde, 2015 yılında tekrar gündeme getirilmesinin yanlış olduğunu…
Eğer bunları bilmiyorsak eksikliğimizdir ya da ilgi alanımızın dışındadır denebilir, söylenecek bir söz olmayabilir belki de… Ancak, biliyorsak ve de bilerek yanlış uygulamalarda ısrar ediyorsak, o zaman sormak gerekir;
Bu koşullarda ve bu uygulamalar devam ederken, “Hangi çevrenin günü kutlanacak?” diye. Kutlama değil, olsa olsa yapılan yanlışlar teşhir edilir ve yanlışlardan kurtulma arayışlarının yapıldığı gün olur bizce.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Biz tüm bu bilgileri AKLIMIZIN elverdiğince, tanıdıkça da SEVDİĞİMİZ, sevdiğimizi de korumak için BEKÇİLİĞİNİ yaptığımız, çevremiz için yapılan bilimsel ve hukuksal toplantılarda ve bu konuda araştırma yapan gazetecilerden öğrendik, öğrenmeye de devam ediyoruz.
Önce tanıdığımız, tanıdığımız için de çok sevdiğimiz çevrenin BEKÇİ’liği bundandır.
Seçilerek toplum adına sorumluluk üstlenen seçilmişlerin, atanmışların ve STK’ların özeleştiri yapmaları, yaşanabilir bir çevre ve gelecek için çok büyük önem arz etmektedir.
Gelecek nesiller adına yaşamı savunmaya devam edeceğiz… Gelecek nesillerin yaşam alanlarını yok etmeye kimsenin hakkı yok… Çünkü onlar bunu hak etmiyor…
Kamuoyuna saygı ile sunarız.
05/06/2015
|
Kırklareli Kent Konseyi |
TMMOB Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu |
DAYKO Vakfı Kırklareli İl Temsilciliği |
Bu Haberin Kaynağı : Dayko Kırklareli İl Temsilciliği
