2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü
2 Şubat 1971 yılında imzaya açılan Sulak Alanların Korunması Sözleşmesini Ülkemiz, 17 Mayıs 1994 tarihinde imzaladı. 1994 yılında ilk dahil edilen Mersin Göksu Deltası, Son dahil edilen ise, 2013 yılında Bitlis’te ki Nemrut Kaldera’sıdır.
2 Şubat kutlama değil, Kaybettiğimiz sulak alanlardan ders alma, kalanlar için ise, nasıl kurtarırız diye hesap yapma günüdür. Ülkemiz de son 50 yılda Marmara Denizi kadar bir sulak alanı kaybettik.
Ülkemizde uluslararası öneme sahip, 135 sulak alandan 14 tanesi RAMSAR kapsamındadır. 135 alandan ikisi ise ilimiz sınırları içerisindedir. Bunlardan birisi İğneada longozu, diğeri ise Dupnisa Mağarasıdır. Ne yazık ki, Dupnisa Mağarası Mermer Ocağı, İğneada ise Termik ve Nükleer santral gündeme geldi.
Dupnisa Mağarası için tehdit oluşturan, 2012 yılında açılmak istenen mermer ocağına, olur ve onay verenler, yaptığımız itirazlar sonucunda yanlıştan döndüler. Yerelde yaşayanların görüş ve önerileri dikkate alındığında kurtulan varlıklarımızda oluyor.
1970’li yıllardan bu yana sulak alanlarımızın yok edilişini, yatırım, aş, iş diyerek yok ediyoruz. Sulak alanlar yok edilirken, burada yaşayan milyonlarca canlıyı da yok ettik.
Hani Doğada her canlının yaşama hakkı vardı.. ? Yaklaşık 40 yıldır, günlük çıkarlar uğruna milyonlarca canı yok ettik. Bölgemizde ki en çarpıcı örnek ERGENE dir..
Yaşı yarım asrı devirenler , doğaya çıktıklarında “ bizim zamanımızda şurada pınar, şurada kaynak vardı, pırıl pırıl su akardı” diye söze başlarlar. Ergene de tutulan yayın ve sazan balıklarını anlatırlar. Yüzmeyi orada öğrendik derler. Peki şimdi neden balık yok.? Neden yüzemiyorsunuz dediğinizde.. Verilen cevap “çok kirli”, “Çok kötü kokuyor”. Çünkü Ergeneden su değil, sıvı akıyor..
İyi de, temiz olan su ve içinde ki yaşam neden yok oldu..? Kim yok etti..? Asıl sorun da burada. Doğal varlıkların yok olmasında ki en büyük etken yanlış planlamalar ve bu planları yapanlar ve onaylayanlardır.. Yanlış planlara dava açınca da “Bunlar her şeye karşı çıkıyor” diyorlar. Bizler sadece “yaşamı savunuyoruz” Yaşam için de milyonlarca yıldır yaşam kaynağı olan doğal varlıklarımızı korumak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir Dünya bırakma derdindeyiz.
Dünyanın en önemli sulak alanlarından İğneada Longozu’nun 2012 Yılında RAMSAR kapsamına alınacağı ilan edilmiş, ancak daha sonra İğneada unutulmuş, yok sayılmıştır. 2012 den sonra, Termik, Nükleer, Liman ve barajlar ile gündeme gelmektedir. Dünya’da Amazon, Afrika Kongo Havzası ve ülkemizde de İğneada’da bulunmaktadır.
Su, bulunduğu havzaya ve oradaki canlılara aittir. Doğal bir varlıktır,
Su, tüm dünyada ve üzerinde bulunduğumuz coğrafyada, yaşamın temel koşuludur.
Su var oldukça yaşam devam edecek, Su olmadığında sona erecektir.
Göksal ÇİDEM
Doğal Yaşamı Koruma Vakfı
Kırklareli Temsilcisi
14 Sulak Alan Ramsar Listesi
- Göksu Deltası (Mersin, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)
- Manyas Gölü (Balıkesir, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)
- Burdur Gölü (Burdur, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)
- Seyfe Gölü (Kırşehir, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)
- Sultan Sazlığı (Kayseri, 28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete)
- Uluabat Gölü (Bursa, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)
- Gediz Deltası (İzmir, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)
- Kızılırmak Deltası (Samsun, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)
- Akyatan Lagünü (Adana, 15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete)
- Yumurtalık Lagünü (Adana, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete)
- Meke Maarı (Konya, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete)
- Kızören Obruğu (Konya, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete)
- Kuyucuk Gölü (Kars, 20.06.2009 tarih ve 27264 sayılı Resmi Gazete)
- Nemrut Kalderası (Bitlis, 31.01.2013 tarih ve 28545 sayılı Resmi Gazete)
Bu Haberin Kaynağı : Göksal ÇİDEM
iğneada longozu ve çevresini gezdim...çok güzel ..longozun bu sulak alanlara dahil olması için nasıl bir yol izleniyor..
iğneada longozu - 04.02.2016 08:59:47
|